Haziran güncesinde bir orta anadolu,
bozkırlarında savrulan sarı başaklar..
Hoyrat bir rüzgar dolaşıyor tenlerinde.
Gözlerimin önünden geçiyor şimdi dalgalı saçların..
Kimi zaman bir ege kadar sakin,durulmuş.
Kimi zaman karadeniz kadar hırçın.
Bazen bir akdeniz süzülür,
olanca tuzuyla yanaklarından aşağı.
Acır içim,
vurgun yer gözlerim.
Gözlerimde gözlerin,
dalıp giderim derinliklerine..
Dinlenmeye çekilmiş,yorgun,
devriyeden yeni dönmüş Erciyes.
Korkularını şimdi beklemekte Ağrı,Nemrut.
Kozasını örmüş etrafına Toroslar..
Uykuları dağılsın diye,
dillerinde yanık türküler.
Etekleri gelincik tarlası,
.....................zirvelerinde kardelenler.
Gözlerimin önünde ürkekliğin,
ve;
leylak kokulu eflatun geceler..
Bir kenarda çocukluğumdan kalma coşkular,
bir yanda gençliğimden heyecanlar.
Önüne katıp her şeyi sürükleyen bir sevda.
Biraz Sakarya,
...........biraz Fırat,
....................biraz Dicle.
Boğulmak,
hiç bu kadar cesaret verici görünmemişti gözüme.
Yüreğin,
gözlerimin önünde şimdi yüreğin.
Tutunacak bir dal,
..............bir can simidi,
..........................canıma bin can..
Dağlarına,denizlerine,
nehirlerine,ovalarına takıp takıştırdığım.
İşte;
Yersiz yurtsuz bir hasret,
..................içinde koca bir memleket..
Cana yakıştırdığım.
Varsayalım memleket,
...................varsayalım yar hasreti..
Bu ülke,
..........bu hasret,
................bu sevda bizim..
Daha nice güzellikler beklemekte varsayımlardan uzak.
Haydi tut ellerimden.
Var mısın?
Birlikte sayalım...
Çınar GÖLE